Yılankar rotasından Büyük Hasan Dağı’ndayız…

28.02.2021

131 Kişi Okumuş

0 Yorum

Yılankar rotasından Büyük Hasan Dağı’ndayız…

Hasan Dağı çoktandır aklımda geliyordu. Hangi dağa çıksam diye düşününce hep aklıma Hasan Dağı geliyordu. Biz dağcılarda bir söz var. Dağlar çağırıyorsa, gitmek gerekirdi. Bende öyle yapmalıydım.

Yılankar rotasından Büyük Hasan Dağı’ndayız…

Bu arada Sultanşehir’de dağcılık adına yeni bir soluk getiren bir grup, çok olmuştu doğa yürüyüşünün ötesine geçip, ağır ve sağlam adımlarla ciddi dağcılık etkinlikleri yapmaya. Teknik malzeme, teknik bilgi ve tecrübe açısından iyi noktalara gelmiş bu grupla bir kaç zirve de yapmıştık. Çokta uyumlu olduğumuzu hissettim. Ekibin başında babacanlığıyla, olgunluğuyla, liderlik vasfıyla ekibe değer katan Nurettin Bulut var. İleriye dönük mesajlar verdiklerini görmek zor değil. Umarım dağcılığın ülke ortalamasının altında kaldığı Sultanşehir’de böyle ciddi oluşumlar hep çıkar. Sultanşehirden eğitimli, tecrübeli, 8000m’lik dağ tecrübeleri kazanan ve gençliğe aktaran dağcılar çıkar.

Hasan Dağı yolculuğumuz, gerekli resmi izinler alınarak ve tüm ayrıntılar düşünülerek ve 9 dağcı ile başladı. Aksaray’da Aksaray’ın acar dağcısı Nurullah Çoban bizi karşıladı. Konya’dan il temsilcisi ve birlikte üç zirve yaptığımız dağcı Hüseyin Turan ve iki sporcusuyla toplam 13 kişi, zirve yürüyüşüne, Helvadere Köyü yamaçlarından Yılankar rotasına  girerek başladık.

Hava mevsim normallerinin üstünde olması, açık olması ve rüzgarın olmaması büyük kolaylık sağlıyordu. Takriben 3 saat sonunda dik bir yokuş olan vadiye geldik. Rakımın 2700 metrelerde ve vadide olmamız nedeniyle kar donmuştu. Karda ayaklarımızı saplayamaz hale gelmişti. Fazlaca ilerlemeye çalıştık. Karda iz açamaz olduğumuzda, ve kayma riskini hissettiğimiz an kramponlarımızı taktık ve kayma halinde yere tutunmamızı sağlayan teknik kazmalarımızı elimize aldık.

Adımlarımızı öndeki dağcının bastığı yerlere basarak ve açılan izi kuvvetlendirerek yaklaşık 500m’lik riskli bir tırmanış ardından, kayalık bölgeye vardığımızda kramponlarımıza gerek kalmamıştı ve çıkardık. Tırmanışın 5. saati idi ve gerek rakım, gerek uykusuzluk ve gerekse yorgunluk hepimizi etkilemişti. Ancak biz dağcıların en büyük heyecanı ve gücü zirveye giden yolda, zorlukların kutsal sayılmasıydı.

Zirveye yaklaştığımızı hissettiğimizde artık unutmaya yüz tutmuştu yorgunluğumuz. Güneşte kendini iyice göstermiş ve Anadolu’nun göbeğindeki tüm zirveleri birer birer görmeye başlamıştık. 6 saat sonunda zirveye vardık. Muhteşem manzarayı doya doya izlerken mutluluğumuzla karışık, ev sahibimiz Nurullah Çoban’ın etrafı anlatmasını dinledik.

Zirvede bir kaç zirveli bir dağın ortasında kurumuş bir krater gölü bulunmaktaydı. Ulvi bir görüntü hissi oluştu bende. Çoğu zirvede olduğu gibi, Hasan Dağı zirvesinde de bir kilise kalıntısı vardı.

Bir dağ düşünün… halen gaz bacalarıyla buhar üfleyecek kadar aktif bir yanardağ, Anadolu’nun ortasında, medeniyetler buluşmasını simgeler gibi. Ihlara Vadisi, Nora Antik Kenti, 10’dan fazla tümülüs.

Zirveden bakınca Melendiz dağları, Karacabey dağı, bütün ihtişamıyla Erciyes Dağı, Anadolu’nun çatısı olan ve 40’tan fazla 3binlik zirvesi olan Aladağları, Torosların parçası Beydağı, Küçük Hasan Dağı, Hüseyin Dağı ve adını sayamayacağım birçok dağla selamlaştık sanki. Ve bu görsel lezzet hangi kelimelerle anlatılabilir ki.

Keyifli bir kahvaltı ve fotoğraf çekiminden sonra iniş yolunun zorluğunu düşünüp kendimizi toparlayıp inişe geçtik.

Dik yokuş kayma riskimizi yine artırmıştı ve bir noktadan sonra krampon-kazma ikilisini kullanmıştık. Özellikle vadinin güneş almayan kısımlarda don olması ve sert zeminde kayma korkusu her türlü motivasyonumuzu artırmıştı. Vadinin bittiği noktaya kadar inip, kramponlarımız bizi yormasın diye çıkardık. 10 saatlik bir ekspedisyon bizi yormuştu ve hafif eğimde uzun bir kar yürüyüşü bile bitmek bilmiyordu.

Geriye dönüp baktığımızda ulvi bir dağa, kış şartlarında tırmanma başarısının verdiği mutluluğun resmi görüyorduk.

Tabiki daha yürüyüş sürerken bile; ekip ve bireysel olarak olumlu ve olumsuz yanlarımızın özeleştrisini yapmaya başlamıştık. İlerlemenin ve gelişmenin yolu özeleştiri olduğunun farkındaydık.

Helvadere Köyü sırtlarında aracımıza gelmiştik. Gelince yorgunluğumuz  yerini mutluluğa ve tebriklere bıraktı. Birlikte şehre indik. Ayrılma noktamızda yeni faliyetler planlayarak yolumuza düştük. Ve aklımızda son şarkımız kaldı.

Dağcı zirvelere çıkan değil, evine sağ salim dönen kişidir.

Büyük Sivas Haber

The post Yılankar rotasından Büyük Hasan Dağı’ndayız… appeared first on Büyük Sivas Haber | Sivas Haberleri | Haberler | Güncel Yerel Haberler.

YORUMLAR

İsminiz

 

E-Posta Adresiniz

Yorumunuz

×

Merhaba

Mail Yaz Cevap Verelim bilgi@askcennetim.com

× Bize Yazın